İklim değişikliği, siyasi ve ekonomik kararları giderek daha fazla etkileyen küresel bir sorundur.

Bunun başlıca nedenlerinden biri kesinlikle, artan sanayileşme seviyelerine ve bunun sonucunda ortaya çıkan büyük fosil yakıt tüketimine atfedilebilecek sera gazı emisyonlarındaki (GHG; karbondioksit, metan ve nitröz oksit) artıştır. Bununla birlikte, tarım arazilerinin ve ormanların sürdürülemez yönetimi, örneğin mera dönüşümü veya ormansızlaştırma da sera gazı emisyonlarına yol açar ve bu nedenle iklim üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir.

Bu nedenle, sera gazı emisyonlarının azaltılması, uluslararası toplumun karşılaştığı ve Kyoto Protokolü’ne dahil edilen ve nihayetinde Paris BM İklim Konferansı’nın kararlarıyla onaylanan bir görevdir.

Sera gazı emisyonlarını azaltmak için rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar için mali teşvikler yaratılmıştır. Biyokütleden elektrik ve ısı üretimi, düşük karbonlu bir enerji kaynağına geçişin en önemli köşe taşlarından biridir ve biyokütlenin genel sürdürülebilirlik standartlarına uygun olarak üretilmesi koşuluyla, enerji sektöründeki sera gazı azaltımlarının büyük bir kısmını oluşturur.